KOAH “KRONİK OBSTRUKTİF AKCİĞER HASTALIĞI”
KOAH NEDİR?
Kronik hastalıklar, uzun süreli gelişen ve devam eden hastalıklardır.
KOAH açılımı: KRONİK OBSTRUKTİF AKCİĞER HASTALIĞIdır.
Kronik -Müzmin, Obstrüktif –Tıkayıcı, Akciğer Hastalığıdır.
Kronik bronşit; en az iki yıl üst üste ve en az üç ay öksürük ve balgamla seyreden ilerleyici bir rahatsızlıktır. Havayolları daralır ve havanın geçişi güçleşir. Bronşların yapısındaki bozulmadan kaynaklı meydana gelen daralma nedeniyle obstruktif (tıkayıcı) olarak adlandırılmıştır.
Amfizem: Akciğerlerde oksijen alışverişi yapan hava keseciklerinde (alveol) anormal genişlemesi ve harabiyete neden olan, nefes darlığı ile seyreden bir hastalıktır.
KOAH “kronik bronşit” ve “amfizem” tanısı birlikte görülen bir tanıdır.
Başlıca belirtileri, öksürük, daha çok sabahları balgam çıkarma ve özellikle eforla gelen nefes darlığıdır.
KOAH NEDENLERİ
KOAH’ın en önemli nedeni (%90 hastada) sigaradır. Sigara, eroin ve kokain gibi bağımlılık yapıcı bir maddedir.
Meslek hastalığı ile birlikte, toz, duman ve gazlar. Bazı genetik hastalıklar, Hava kirliliği hastalığın gelişmesinde ve oluşmasında etkilidir.
KOAH BELİRTİLERİ
1.-Hastalarda, İlk ortaya çıkan yakınmalar uzun süreli kronik öksürük ve fazla balgam daha sonra nefes darlığı şikayetidir. Öksürük ve Balgam çıkarma, balgam sabah saatlerinde daha fazladır. Balgam genellikle beyaz renklidir.
Nefes darlığı ve güçlüğü, Hırıltılı nefes alma, Nefes darlığı yıllar içinde ilerler,
Çabuk yorulma aşırı halsizlik, fiziksel aktivite de zorlanma, önce hareket kısıtlanması belirtisi olur.
Nefesi verirken akciğerlerde kalan hava miktarı artıyor ve göğüs ön-arka çapı artarak fıçı şeklini almaya başlar.
Nefes darlığı yanında, yorgunluk, halsizlik görülür.
Kanın yetersiz oksijenlenmesi nedeniyle parmak uçları, dil ve dudaklarda, kulak memelerinde mavi-mor renklenmeler olabiliyor.
Ağır KOAH vakalarında uyku eğilimi de artar.
KOAH hastalığının ilk belirtileri öksürük ve balgam çıkarmadır, bunun yanında hırıltılı nefes alma, nefes darlığı, göğüs sıkışması ve öksürük esnasında aşırı balgam tükürme görülebilir. Öksürük genellikle sabahları daha fazla ve arka arkaya olur.
Kronik bronşitle beraber olan KOAH olgularında öksürükle birlikte balgam çıkarma da vardır.
Daha sonra hışıltılı solunum, nefes darlığı gibi yakınmalar ortaya çıkar. Ayrıca bazı hastalarda balgamla birlikte hafif hemoptizi (kan tükürme) olabilir.
Erken dönemde sigaranın bırakılması KOAH belirtilerinin gerilemesinde çok etkili olur.
KOAH hastalığı alevlenmeler şeklinde seyreder.
KOAH alevlenmesi
Alevlenmeler, akciğer fonksiyonlarına çok hızlı zarar verir,
KOAH’ın ağır formlarında kandaki oksijen miktarında azalma ve buna bağlı morarma ve en nihayetinde kalp yetersizliği, ayaklarda ödem olur.
KOAH’lı hastalar, sık sık grip, soğuk algınlığı veya diğer solunum yolu enfeksiyonlarına yakalanabilir.
KOAH belirtileri ilerledikçe ağırlaşabilir.
KOAH belirtileri; akciğer hasarına göre değişir.
Fiziksel egzersiz sırasında nefes darlığı yaşanabilir, ayak bilekleri, ayak veya bacaklarda ödem görülebilir.
Kilo kaybı; ve kas zayıflığı görülebilir.
KOAH, nefes darlığının şiddetine göre dört gruba ayrılır
HAFİF VE ORTA KOAH BELİRTİLERİ
Ağır iş yapıldığında, Hızlı yürüme ve merdiven çıkma gibi eforlarda nefes darlığı olur.
Nefes darlığı nedeniyle, uykusuzluk sıkıntısı olmaz.
AĞIR KOAH VE BELİRTİLERİ
Günlük işler yapılırken, otururken bile nefes darlığı ve şiddetli halsizlik vardır. Merdiven çıkma zor olur, uyku düzeni bozulur, İşe gitme, oda içinde yürümek zorlaşır.
KOAH HASTALIĞININ İLERİ DÖNEMLERİ
Kanda ve organlarda oksijen miktarı önemli oranda azalır. Bu nedenle; Şiddetli baş ağrısı, dilde, dudaklarda, parmak uçlarında morarma, bol terleme, Çarpıntı, Gündüzleri uyuklama, geceleri uykusuzluk, aşırı sinirlilik, zihinsel faaliyetlerde azalma (unutkanlık, dikkatsizlik), şiddetli halsizlik, yorgunluk, zayıflama, ellerde ve ayaklarda uyuşma, karıncalanma, yanma hissi, titreme, cinsel güçte azalma, mide rahatsızlıkları, karında şişkinlik ve hazımsızlık, kabızlık görülür.
Hastalığın ilerlemesi ile kalp yetmezliği meydana gelir ve ayaklarda su toplanmaya başlar. Daha ileri dönemlerinde nefes darlığı çok şiddetlenir.
Bu dönemde hastalar artık oksijen makinasına bağlı kalırlar.
KOAH HASTALIĞI RİSKİNİZ VAR MI?
Sigara içiyor musunuz? Evet / Hayır
Öksürüyor musunuz? Evet / Hayır
Balgam çıkarıyor musunuz? Evet / Hayır
Yaşıtlarınızdan daha çabuk yoruluyor musunuz? Evet / Hayır
Nefesiniz daralıyor mu? Evet / Hayır
Bu soruların hepsine yanıtınız ‘EVET’ ise KOAH hastalığına yakalanmış veya birkaç tanesi evet ise risk altındasınız demektir.
KOAH TANISI
KOAH tanısı kişinin şikayetleri, muayene bulguları ve solunum fonksiyon testleri ile akciğer grafisi, gerektiğinde biyokimya ve kan sayımı testleri, arter kan gazı tetkikleri ve bilgisayarlı tomografi ile belirlenebilmektedir.
EVRE EVRE KOAH TEDAVİSİ
Hasta mutlaka doktor kontrolu altında olması gerekir.
Erken tanı ve müdahale, hastalığın gidişini durdurabilir ya da yavaşlatabilir.
KOAH hastalığı olan kişi derhal sigarayı bırakmalı, sigara içilen yerlerde de bulunmamalıdır.
KOAH’nın tamamen ortadan kaldırılması mümkün değildir.
KOAH; hafif, orta, ağır ve çok ağır olarak 4 ayrı grupta değerlendirilir. Evresine göre de uygulanan tedavi ve kullanılan ilaçlar değişiyor.
Hafif KOAH: Hastalığın erken dönemleri sadece nefes darlığı ve hafif sıkıntıların olduğu dönemdir.
Orta ve ağır KOAH: Bu evrelerde KOAH hastası düzenli ilaç kullanmak zorundadır ve inhalasyon ilaçları kullanılır.
Çok ağır KOAH: Ağır KOAH olan kişilere özellikle akut atak sırasında nebülizatör denilen bir cihazla ilaç tedavisi uygulanmaktadır.
KOAH VE OZON TEDAVİSİ
Ozon tedavisi, KOAH hastalarında çok fayda sağlamaktadır.
Öncelikle yaşam kalitesini arttırmaktadır.
Alveollerdeki azalan Oksijen – Karbondioksit alışverişi yerine, ozon tedavisi ile verilen ozon, dokularda Oksijene dönüşerek doku beslenmesini ve yenilenme olanağı olan dokuların yenilenmesini sağlamaktadır. Hastada nefes darlığı azalmaktadır.
KOAH ta tamamen iyileşme alveollerdeki hasar durumuna bağlıdır.
Ancak KOAH teşhisi konmuşsa hastada tamamen iyileşme olmaz. Erken tanı ve ozon tedavisi, hastalığın gidişini durdurabilir ya da yavaşlatabilir.
Kişinin alveollerinin durumuna göre bir miktar gerileme görülür ve bunun için 12 seans major otohemoterapi veya rectal ozon tedavisi yapılır.
Ozon tedavisi enfeksiyonu giderilmesi, immun sistemin güçlendirilmesi, kanın yüksek enerjili oksijenlenmesini arttırarak tedaviye destek olmaktadır.
Bronşların daralmasını giderilir, alerjik sorunların ortadan kaldırılır, immun sistemin güçlendirilir ve enfeksiyonlardan da korunmayı sağlar.
Ozon tedavisi bağışıklık sistemini dengeye sokmaktadır.
Ozon tedavisinde boğulma hissi, zor nefes alıp verme şikâyetleri düzelmektedir. Ozon tedavisi ilaçların dozunu da azaltmaktadır.
Hastanın kliniğine göre; 2-4 haftada bir tekrar bir seans yapılmasında fayda vardır.
TEDAVİ UYGULAMASI
BİRİNCİ GÜN
1.- Sabah aç karnına 2-3 bardak ozonlu su içilir. Ozonlu suda, ozondan yararlanmak söz konusudur.
Bu hastalıkta ozonlu su sürekli içilmelidir. Ozon mide ve bağırsaklarda emilip dokuların oksijen ihtiyacanın bir kısmını karşılar.
Günlük ozonlu su içme veya sıvı alımı miktarı kilo / 30 ml’dir. Yani 70 kg bir kişi günlük normal su ihtiyacı 2.1 litredir. ( Fazla su içmek su zehirlenmesine yol açabilir.)
Vucudun su kaybına göre bu miktar arttırılabilir. Kalp yetmezliği ve böbrek sorunları varsa azaltmak gerekir.
Hergün Ozonlu su üretimi:
500- 2000mg/saat ozon üreten bir ozon jeneratörüyle 1,5 lt cam şişe veya sürahi içine 1-1.5 lt lik su konur, 10-15 dakika suya ozon verilir. Bu esnada odada bulunmamak gerekir. ayrıca ozon destruktörü yoksa jeneratör durduktan 20-30 dakika sonra odaya girilebilir.
Bu su son derece temiz ve ozon almış bir su haline gelir, buzdolabında muhafaza edildiğinde 12 saat aktifliğini korur.
2.-Sabah aç karnına dişler ve diş etleri revita ozon yağı ile fırçalanır ve fırçalamadan sonra ağız suyla çalkalanmaz.
Bir tatlı kaşığı REVİTA OZON YAĞI dilin yardımıyla ağız içine her yere sürülür ve yutulur.veya 25 -30 damla suya damlatılıp içilebilir.
Bir çorba kaşığı içilirse, kabızlığa da faydası olur.
Bu işlemler günde bir defa yemekten yarım ila bir saat önce yapılmalıdır.
3.- Major Otohemoterapi yapılır.,
Öncelikle Bağışıklık sistemini güçlendirilmesi için Major otohemoterapi yapılmaktadır. Hafta 2 ila 3 defa 12 seans yeterlidir. Ancak kronik vakalarda 16-20 seans devam edilmelidir.
4.- Uyku düzeni sağlanmalıdır. Kişi uykusunu iyi almalıdır.
Vücut direncinin artması bağışıklık sisteminin güçlenmesi için
Elektronik alet olmayan, ışıksız, karanlık, sessiz bir odada saat en geç 23 00 de uyumak sabah 07 00 ye kadar uyumak gerekir. Bu hergün bu saatle arasında uyunmalıdır. Melatonin hormonu ancak böyle bir odada uyumakla salgılanır.
BİRİNCİ GÜN
1.- Sabah aç karnına 2-3 bardak ozonlu su içilir. Ozonlu suda, ozondan yararlanmak söz konusudur.
Bu hastalıkta ozonlu su sürekli içilmelidir. Ozon mide ve bağırsaklarda emilip dokuların oksijen ihtiyacanın bir kısmını karşılar.
Günlük ozonlu su içme veya sıvı alımı miktarı kilo / 30 ml’dir. Yani 70 kg bir kişi günlük normal su ihtiyacı 2.1 litredir. ( Fazla su içmek su zehirlenmesine yol açabilir.)
Vucudun su kaybına göre bu miktar arttırılabilir. Kalp yetmezliği ve böbrek sorunları varsa azaltmak gerekir.
Hergün Ozonlu su üretimi:
500- 2000mg/saat ozon üreten bir ozon jeneratörüyle 1,5 lt cam şişe veya sürahi içine 1-1.5 lt lik su konur, 10-15 dakika suya ozon verilir. Bu esnada odada bulunmamak gerekir. ayrıca ozon destruktörü yoksa jeneratör durduktan 20-30 dakika sonra odaya girilebilir.
Bu su son derece temiz ve ozon almış bir su haline gelir, buzdolabında muhafaza edildiğinde 12 saat aktifliğini korur.
2.-Sabahları alışıncaya kadar; aç karnına 2-3 bardak su içtikten 10-15 dk sonra önce ağız su ile çalkalanır.
Sonra diş fırçasına 25-35 damla revita ozon yağı damlatılır. Revita ozon yağı ile dişler, diş etleri, dil ve yanaklar bir dakika fırçalanır. Diş eti kanaması varsa tükürülür. Ağız su ile çalkalanır.
Sonra diş fırçasına tekrar 25-35 damla revita ozon yağı damlatılır. Revita ozon yağı ile dişler, diş etleri, dil ve yanaklar bir dakika fırçalanır. Bu fırçalama bir kaç defa tekrarlanabilir. Bu fırçalamalarda ağız su ile çalkalanmaz.
Revita ozon yağına alıştıktan sonra , yemeklerden yarım saat sonrada revita ozon yağı ile dişler, diş etleri, yanaklar, dil bir dakika fırçalanır.
Diş eti kanaması varsa bitinceye kadar günde en az iki defa, her uygulamada fırçaya iki – üç defa revita ozon yağı döküp fırçalamak yeterlidir.
Bir tatlı kaşığı revita ozon yağı dilin yardımı ile diş eti kenarlarına, diş eti girintilerine ağızın her tarafına, mucoza ülserleri varsa etkilenen yüzeye sürülür ve yavaşça yutulur. Bu da, boğazda ve yemek borusunda enfeksiyon ve koku yapan odaklar varsa temizler ve iyileşmesine destek olur.
Dişler ve diş etleri vücut direncini düşürecek mikroplardan temizlenmelidir.
Akşam yatarken revita ozon yağı ile fırçalanması, gece boyunca ağızın temiz kalmasını sağlar.
Revita ozon yağının kokusuna alıştıktan sonra kişi dilediği zaman yemekten önce veya sonra fırçalama yapabilir.
Dişlerin fırçalanmasının yararı;
Ağız içinde, hastalıklara sebep olabilecek mikropların temizlenmesini sağlar.
Dişetlerinde enfeksiyon oluşmasını önler, ağız içinde yara varsa temizler.
Metabolizmanın hızlanmasını ve barsakları düzenli çalışmasını sağlar, kabızlık varsa önler.
Bu uygulamanı süresi 7-10 gündür.
Revita ozon yağı ile gerektiğinde 3 ayda bir defadan fazla olmamak üzere tekrarlamak çok faydalı olur.
Revita ozon yağı uygulamalarından sonraki dönemde, sabah akşam orta sert diş fırçası ile alıştığınız diş macunu ile fırçalamak gerekir.
3.- Uyku düzeni sağlanmalıdır. Kişi uykusunu iyi almalıdır.
Vücut direncinin artması bağışıklık sisteminin güçlenmesi için
Elektronik alet olmayan, ışıksız, karanlık, sessiz bir odada saat en geç 23 00 de uyumak sabah 07 00 ye kadar uyumak gerekir. Bu hergün bu saatle arasında uyunmalıdır. Melatonin hormonu ancak böyle bir odada uyumakla salgılanır.
OZON TEDAVİSİ
Major Otohemoterapiyapılır, Bunun yerine rectal ozon tedavisi yapılması hem ucuz hemde yararlı olacaktır. Bağısaklardan emilen ozon doğrudan karaciğer oradan akciğrere ozon olarak gidecektir. varsa enfeksiyonlarada etkisi daha fazla olacaktır.
Daha sonra oksijene dönüşecektir.
Öncelikle Bağışıklık sistemini güçlendirilmesi için Major otohemoterapi veya rectal ozon tedavisi yapılmaktadır. Hafta 2 ila 3 defa 12 seans yeterlidir. Ancak kronik vakalarda 16-20 seans devam edilmelidir.