OTOİMMUN HASTALIKLAR VE OZON TEDAVİSİ

OTOİMMUN HASTALIKLAR ve OZON TEDAVİSİ

İMMÜN SİSTEM (BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ)

İMMÜN SİSTEM (BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ),vücudu her türlü enfeksiyonlara (bakteri, virüsler ve parazitler gibi) ve vücudumuza giren her türlü yabancı maddeye (polenler, kan nakli, organ nakli gibi) karşı koruyan bir savunma sistemidir.

Bağışıklık sistemi hücreleri savunma yaparken, kendi hücre ve dokusunu tanır.

OTOİMMÜNİTE

Otoimmünite, Bağışıklık sisteminin vücudun kendi doku ve hücrelerini yabancı görüp savunmaya geçmesi ve sağlıklı dokulara zarar  vermesidir. Bunun sonucu çeşitli otoimmün hastalıklar ortaya çıkmaktadır.

Sağlıklı bir bağışıklık sistemi, yabancı hücreleri ve vücudun kendi hücreleri arasındaki farkı bilir ona göre savunma yapar kendi hücrelerini dokularını korur.

Otoimmün hastalıklar çevresel faktörlerden ya da beslenmeden dolayı ortaya çıkabilmektedir.

OTOİMMÜN HASTALIK NEDİR?

Vücudun bağışıklık sistemi, kişiyi hastalık ve enfeksiyonlardan korur, vücuda giren mikrooganizmalar bakteri ve virüs gibi hastalık yapıcı patojenleri polenleri, yabancı maddeleri tespit edip onları yok eder.

Normal koşullarda bağışıklık sistemi; yabancı hücrelerle vücudun kendi hücreleri arasındaki farkı algılayabilir.

Vücudun doğal savunma sistemi, kendi hücrelerimizle hastalık yapıcı patojenleri birbirinden ayıramadığında bağışıklık sistemi hücrelerinin bir kısmı, sağlıklı doku ve organlara saldırır, Sağlıklı hücrelere saldıran oto-reaktif hücreler (otoimmün hücreler) otoantikorlar isimli proteinler salgılar ve otoimmün hastalıklar ortaya çıkar.

Otoimmunite gelişir ve buna bağlı hastalık gelişimine de otoimmün hastalık denir.

Otoimmün hastalık; Vücudun  bağışıklık sisteminin, kendi vücudunun sağlıklı hücrelerine  ve dokularını yabancı olarak kabul etmesi ve aşırı duyarlılık göstermesi ve saldırmaya başlamasıyla oluşur.

Otoimmün hastalıklar sistemik olabilir veya belli bir organı tutar. Vücudun birçok doku ve organını etkileyebilir.

Sistemik otoimmün hastalıklar; romatolojik hastalıklardır.

Sistemik lupus eritematozis, romatoid artrit, polimiyozit, sistemik skleroz,  vaskülitler vb.

Organa özgü otoimmün hastalıklar: otoimmün tiroidit (Hashimato tiroiditi, primer biliyer siroz, otoimmün hepatit, immün trombositopeni, pernisiyöz anemi gibi hastalıklar örnektir.

OTOİMMÜN HASTALIK NEDEN OLUR?

‌Otoimmün hastalıkların nedeni tam olarak bilinmemektedir.

Kadınlarda otoimmün hastalıklar erkeklere kıyasla iki kat daha fazla görülmüştür.

Hormonal faktörler, Genetik ve çevresel faktörlerin etkisi neticesinde olduğu kabul edilmektedir.

Otoimmün hastalıkların , enfeksiyonlar, kimyasal maddeler veya ‌solventlere maruz kalma gibi çevresel faktörlerin de etken olabileceğinden,

Gluten, Yüksek yağ ve şeker oranına sahip ya da işlenmiş yiyeceklerle beslenmek bağışıklık tepkisine yol açarak iltihaplanmaya neden olabilir ve bazı ‌otoimmün hastalıkları tetikleyebilir.

OTOİMMÜN HASTALIKLARIN ORTAK BELİRTİLERİ

‌80’den fazla ‌otoimmün hastalık türü vardır ve benzer belirtilerle seyreder.

Çoğu otoimmün hastalıkta; Kas ağrıları, yorgunluk, eklem ağrısı, şiş ve kızarmış eklemler veya dokular, ve şişkinlik, cilt problemleri, karın ağrısı, eller ve ayaklarda karıncalanma ve uyuşma, saç dökülmesi ve deri döküntüleri, konsantrasyon zorlukları, tekrarlayan ateş ve lenf bezlerinin şişmesi gibi belirtiler görülüyor.

OTOİMMÜN HASTALIK BELİRTİLERİ

Her otoimmün hastalık belirtileri de bireysel farklılıklar gösterir.

Örneğin:

Tip 1 diyabette; aşırı susuzluk, idrara çıkma ve kilo kaybı, ‌

İnflamatuar bağırsak hastalığı karın ağrısı, şişkinlik, kabızlık veya ishal,

Sedef hastalığı veya ‌romatoid artrit gibi bazı ‌otoimmün hastalıklarda belirtiler  zaman zaman alevlenir veya kaybolur.

Çevresel faktörler,  enfeksiyon, stres, kullanılan bazı ilaçlar, diyet ve morötesi dalga boyundaki zararlı ışınlara maruz kalmak, hastalığın ortaya çıkmasını tetikleyebilir.

OTOİMMÜN HASTALIKLAR NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Otoimmun hastalıklarda, tedaviler tamamen ortadan kaldırmak mümkün olmayabilir. Ancak vücut direncinin arttırılması, Bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi ve iltihabın azaltılması, ağrıların ve enflamasyonu  giderilmesi için, anti-inflamatuar ve bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar kullanılır.

Ağrı, şişlik  ve deri döküntüleri gibi belirtileri ve etkilerini azaltmak için semtomatik  tedaviler uygulanır, buna ek olarak, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz de hastanın genel sağlığına katkıda bulunur.

Hastaların hayatları boyunca doğru beslenmeleri ve spor yapmaları gerekiyor.

Bunların yanı sıra sağlıklı beslenme, uyku kalitesinin artırılması, stresli yaşamdan mümkün olduğunca uzak kalmak çok faydalı olmaktadır.

Çölyak hastalarınınsa ömür boyu glutensiz (buğday, arpa, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunur) beslenmeleri gerekiyor. otoimmün hastalıkların belirtilerini ve etkilerini azaltmaya yardımcı olabilir.

BİLİNEN GELENEKSEL TEDAVİLER ŞUNLARDIR

İbuprofen ve naproksen gibi steroid olmayan anti-inflamatuvar ilaçlar, Ağrı, şişlik, yorgunluk ve cilt döküntülerini hafifleten ilaçlar.

Bu hastalıkların bazı belirtileri çoğunlukla birbirleriyle örtüştüğü için, Bütün otoimmün hastalıklar için birincil tedavi yöntemi ise, anti-inflamatuar ve atak durumlarında bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlardır.

Kronik durumlarda, geleneksel olarak bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar kullanılmaktadır. Trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi Ozon Tedavisi, ozonlu PRP  adeta kök hücre tedavisi gibi tedaviye destek olmaktadır.

Alevlenmeyi önleyen diyetlerin yanı sıra belirtileri azaltmak için düzenli egzersiz yapmayı teşvik eden yaşam tarzı değişiklikleri önerilmektedir.

YAYGIN OTOİMMÜN HASTALIKLAR

80’den fazla otoimmün hastalık bulunmaktadır. en yaygın olanlardan bazı en çok görülen otoimmun hastalıklar şunlardır.

1.-GRAVES HASTALIĞI (HİPERTİRİOİDİZM) Tiroid hormonları, vücudun metabolizmasını kontrol eder.

Bağışıklık sistemi, tiroid bezlerine saldırır ve tiroid hormonlarının çok fazla üretilmesine sebep olur.

Bu hormonların fazlalığı vücut aktivitelerini hızlandırır ve sinirlilik, hızlı kalp atışı ve kilo kaybı belirtilerine yol açar. Tedavi edilmediği sürede Eksoftalmi adı verilen göz küresinin anormal bir şekilde dışarı fırlamasıdır.

2.- ROMATOİD ARTRİT, (RA) (EKLEM İLTİHABI) Romatoid artrit kronik bir hastalıktır ve 30’lu yaşlarda başlama eğilimi vardır. RA’de bağışıklık sisteminin eklemlere saldırması nedeniyle ortaya çıkan bir ‌otoimmün hastalıktır. Bu saldırılar; eklemlerde enflamasyon, ağrıya, kızarıklığa, şişlik, ateşe ve katılığa neden olur. Yaşı ilerlemiş insanları etkileyen osteoartritin aksine RA 30’lu yaşlardaki insanlarda görülür. Bu hastalık,etkin ve enerjik olarak tedavi edilmez ise kalıcı hasar bırakabilir.

3.-SİSTEMİK LUPUS ERİTEMATOZİS, eklemler, beyin, böbrek ve kalp dahil çok sayıda organı etkiler. Eklem ağrısı, bitkinlik ve isilik bu hastalığın en yaygın belirtileridir.

Sistemik ‌lupus ‌eritematozus, bağışıklık sisteminin vücudun pek çok doku ve organını yabancı ‌olarak algılaması sonucu ortaya çıkar. Vücut,bu hastalıkta tüm doku ve organlara yapışabilecek zararlı antikorlar üretir.

Genellikle eklemler,akciğerler,kan hücreleri,sinirler, böbrekler Deri,  beyin ve kalp de dahil olmak üzere birçok organ etkilenir ve zarar görürler.

Eklem ağrısı, halsizlik ve ciltte döküntüler en yaygın görülen belirtilerdir.

4.-TİROİDİT (HİPOTİRİOİDİZM)

Haşimato hastalığında, ‌tiroid bezi etkilenir ve ‌tiroid hormonu üretimi azalır. Belirtiler arasında kilo alımı, sıcağa ve soğuğa tahammülsüzlük, yorgunluk, kabızlık, saç dökülmesi ve guatr (‌tiroid bezinde büyüme) bulunur.

5-SEDEF HASTALIĞI (PSORİASİS)

Deri hücreleri normalde deri hücreleri çoğalır  ve artık ihtiyaç duyulmadığında dökülür. Psoriyazis, deri hücrelerinin normalden daha hızlı çoğalmasına yol açar. Bunun sonucunda

Üretilen fazla deri hücreleri, hücreler birikir ve deride renkli pullar ya da plaklar, yama şeklinde kırmızı, üzeri beyaz pullarla kaplı döküntüler oluşturur.

Antikorların normal deri hücresine saldırması sonucu ,çok fazla deri hücrelerinin üretilmesi hastalığın nedenidir.

7.-MULTİPL SKLEROZ ‌(MS)

Multiple Sklerozis (MS), bağışıklık sistemi, sinir hücrelerini saran koruyucu ‌miyelin kılıfına saldırması sonucu ortaya çıkan bir hastalıktır. ‌Miyelin kılıfının hasar görmesi, beyin ile vücut arasındaki sinyal geçişini etkiler. Bu hasar uyuşukluk, halsizlik, yürüme ve denge sorunları ve yürüme güçlüğü , bitkinlik, denge sorunlarına sebep olur. MS hastası olan kişilerin %50’si, hastalığın başlangıcından itibaren 15 yıl içerisinde yürüme için yardıma ihtiyaç duyar.

8-İNFLAMATUAR BAĞIRSAK HASTALIKLARI (IBH)

Bu hastalıkta antikorlar,bağırsağın iç yüzeylerine saldırarak karın ağrısı,kronik ishal,rektal kanama ve yüksek ateş gibi şikayetlere yol açarlar.Ülseratif Kolit,Crohn ve Çölyak gibi hastalıklar da bu gruba dahildir.

9.-ADDİSON HASTALIĞI,böbreküstü bezlerinden Kortizol ve aldosteron hormonlarını üretimini etkiler. Bu hormonların çok az salgılanması, vücudun karbonhidratları kullanmasını ve depolamasını etkiler.

Hastalığın belirtileri; bitkinlik, kilo kaybı ve düşük kan şekeridir.

8) TİP 1 DİYABET,  Pankreas, kan şekeri seviyesini düzenleyen insülin hormonunu üretir. Tip 1 diyabette, bağışıklık sistemi pankreastaki ‌insülin üreten hücrelere saldırır ve tahrip eder İnsulin üretimini engeller.

Kan şekeri yüksekliği Kan damarları, kalp, böbrekler, gözler ve sinirlere ve çeşitli organ ve dokulara zarar verir.

10.- SJÖGREN SENDROMUNDA;Bağışıklık sistemi,  eklemlere ve gözyaşı ve ‌tükürük bezlerine saldırır. Bu nedenle belirtileri; eklem ağrısı, kuru gözler ve kuru ağızdır. Önemli belirtileri eklem ağrısı, göz ve ağız kuruluğudur.

11.- MYASTHENİA GRAVİS;

Beynin kasları kontrol eden sinirleri etkiler. bu hastalıkta Beyinden vucudun hareket etmesi için giden  sinyaller, kasları kontrol edemez. En yaygın belirtisi kas güçsüzlüğüdür. Sıklıkla yutkunma ve yüz hareketlerini etkiler

12.- VASKÜLİT, Bağışıklık sistemi kan damarlarına saldırdığında ortaya çıkar. Bunun sonucunda atardamarlar ve toplardamarlar daralır, kan akışı azalır.

13.- PERNİSİYÖZ ANEMİA,  bağırsaklardan B12 vitamininin emilmesini sağlayan bir proteini etkilenir. Bu vitamin olmadan yeteri kadar kırmızı kan hücresi üretilemez ve kansızlık meydana gelir.

14.-BEHÇET HASTALIĞI, başlıca belirtileri Ağızda tekrarlayan Aft,  ‌genital bölgede yaralar, gözlerde kızarıklık ve şişlik, eklemlerde iltihap, cilt ve sindirim sistemi problemleri ile seyreden bir ‌otoimmün bir hastalıktır.

15.-ANKİLOZAN ‌SPONDİLİT 

Omurgayı etkileyen bir ‌otoimmün hastalıktır. Omurga kemikleri (omurlar) birbirine kaynayarak omurgada hareket kısıtlılığı oluşturur. Bu değişiklikler hafif veya şiddetli olabilir ve kambur bir ‌postürle sonuçlanabilir.

 

 

16.-AİLEVİ ‌AKDENİZ ATEŞİ ‌(FMF)

Tekrarlayan ateş ve karın, akciğerler ve eklemlerin ağrılı iltihabına neden olan genetik ‌otoimmün bir hastalıktır.

Eklemlerde ağrı, şişlik, kas ağrıları ve cilt döküntüleri ve ateş ile seyreden Ailesel ‌Akdeniz ateşi, ebeveynlerden çocuklara geçen bir gen mutasyonundan kaynaklanır.

 

 

17.- ÇÖLYAK HASTALIĞI,Çölyak hastası olan kişiler; arpa, buğday, çavdar gibi tahıl ürünlerinde bulunan gluten içeren yiyecekleri yiyemezler. GLUTEN duyarlılığının en ciddi biçimidir. ‌Glütene saldıran ‌immün bağışıklık sistemi, ince bağırsak duvarına da zarar vererek iltihaplara neden olur.

GLUTEN duyarlılığının da ishal ve karın ağrısı gibi çölyak hastalığına benzer belirtileri vardır.

Çölyak hastalığı bir otoimmun bozukluktur. Bu hastalığa sahip olanların bağışıklık sistemleri, gluteni yabancı bir istilacı olarak algılar ve hem ona hem de bağırsakları kaplayan hücrelere saldırır.

Belirtileri; ince bağırsak bozuklukları, şişkinlik, ishal, kabızlık, baş ağrısı, yorgunluk, deri döküntüleri, depresyon, kilo kaybı ve dışkının normalden daha kötü kokmasıdır.

Ayrıca araştırmalar, glutensiz diyetin şizofreni, otizm ve gluten ataksisi olarak anılan hastalığa sahip insanlara da iyi geldiğini göstermektedir.

18.- POLİMİYOZİT DERMATOMİYOZİT

19.- SKLERODERMA

20.- BAŞLICA SAFRA YOLU SİROZLARI,

21.- ÜVEİT,

22.-KRONİK AKTİF HEPATİT

23.-VİTİLİGO

OTOİMMUN HASTALIKLAR ve OZON TEDAVİSİ

Oto immun hastalıkta ana etkenlerden en önemlisi ve hastalığın körükleyicisi GLUTEN’dir.

1.-AMY MYERS’İN GÖRÜŞÜ:

“Bağışıklık sistemine tekrar ayırt edici özelliğini kazandırmak için tek yol gluteni tamamen kesmektir. Buradaki tamamen sözü çok önemli çünkü yeni araştırmalar bir kez gluten yemenin vücuttaki gluten antikorlarını 3 aya kadar yüksek tuttuğunu gösteriyor. Bu da senede 4 kez bile gluten yeseniz bütün sene boyunca enflamasyon durumunda olmanız demektir.”
Atalarımızın kullandığı tahıllardaki form değiştirilmiş hibrid tahıllar geliştirilmiştir. Gluten; birçok yerde kullanılmaya başlanmıştır.
Gluten bağırsak sağlığımız vebağışıklık sistemimizde yarattığı sorunlar enflamatuvar ve oto immun hastalıklara neden olmaktadır.

Sonuç olarak;
1.-Glutenin Bağırsak geçirgenliğini arttırıcı özelliği vardır,
2.- Gluten enflamasyona neden olmaktadır,
3.- Gluten Vücut dokularına benzer hareket ederek dokuları taklit etmektedir.
Kaynakça: Dr. Amy Myers

GLUTEN YERİNE HANGİ BESİNLER TÜKETİLMELİDİR?

Gluten içermeyen birçok sağlıklı yiyecek vardır;
Gluten içermeyen besinler
Örneğin:
Et, Balık gibi deniz ürünleri, tavuk, Yumurta, süt ve Süt ürünleri, yoğurt, peynir, ayran Pirinç ve pirinç unundan yapılan tatlılar, mısır unu ve esmer pirinç, mısır, nohut, mercimek, bezelye, soya, patates ve tüm sebzeler, meyveler, bakliyat grubu, kuru yemişler, Sert kabuklu yemişler, Yumru Kökler, tere yağı ve Nebati yağlar, zeytin yağı, ayçiçek yağı, mısır yağı, soya yağı, kanola yağı, gibi yağlar, gluten içermeyen işlenmemiş gıdalar tüketmektir.
şeker, bal, pekmez, sebze çorbası, et ve tavuk sularıyla hazırlanmış çorbalar da bu listeye dahildir.
İşlenmiş gıdalar çoğunlukla çok fazla şeker ve glikoz içerir ve besin değerleri düşük olur.

GLUTEN İÇERMEYEN TAHILLAR

Çok az tahıl ve tohum çeşidi gluten içermez. Bunlar: Mısır, Pirinç, Keten, Darı, Süpürge darısı, Karabuğday, Yulaf

YÜKSEK ORANDA GLUTEN İÇEREN BESİNLER VE YİYECEKLER

En çok gluten içeren gıdalar şunlardır:
Buğday,
Kavuzlu buğday, Çavdar, Arpa, Bira, simit, Kek, kurabiye, Ekmek, Makarna, Kahvaltılık ve unlu gıdalar.

OTOİMMUN HASTALIKLAR ve OZON TEDAVİSİ

 

Otoimmun Hastalıklarda, Kronik durumlarda, bağışıklık sistemini düzenleyici tedaviler kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları, Kolon Hidroterapi, Trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi, Ozon Tedavisi ( Major ozon tedavisi, Rectal Ozon Tedavisi, Minor Ozon Tedavisi), ve ozon yağı ve ozonlu PRP  adeta kök hücre etkisi yaparak, tedaviye destek olmaktadır.

Genel olarak tedavi protokolünde Kolon Hidroterapi, Ozon Tedavisi ( Major ozon tedavisi, Rectal Ozon Tedavisi, Minor Ozon Tedavisi), Bazı vakalarda özellikle eklem içine ozon gazı enjeksiyonu da yapılmaktadır.

BİLİNEN GELENEKSEL TEDAVİLER ŞUNLARDIR

İbuprofen ve naproksen gibi steroid olmayan anti-inflamatuvar ilaçlar, Ağrı, şişlik, yorgunluk ve cilt döküntülerini hafifleten ilaçlar.

Bu hastalıkların bazı belirtileri çoğunlukla birbirleriyle örtüştüğü için, Bütün otoimmün hastalıklar için birincil tedavi yöntemi ise, anti-inflamatuar ve atak durumlarında bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlardır.

Kronik durumlarda, geleneksel olarak bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar kullanılmaktadır. Trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi Ozon Tedavisi, ozonlu PRP  adeta kök hücre tedavisi gibi tedaviye destek olmaktadır.

Alevlenmeyi önleyen diyetlerin yanı sıra belirtileri azaltmak için düzenli egzersiz yapmayı teşvik eden yaşam tarzı değişiklikleri önerilmektedir.

HASTALIKLAR İÇİN YAPILABİLECEK UYGULAMALAR

OZON TEDAVİSİ VE REVİTA OZON YAĞI

Otoimmun hastalıklarda günlük yaşam düzenli hale getirilmelidir.

Doktorunuzla görüşüp Magnezyum, D vitamini, vitaminler konusunda destek alınmalıdır. 

Şekerden uzak durulmalıdır.

1.- Hergün Sabah 07 de kalkılması gerekir.

Sabah aç karnına 2-3 bardak ozonlu su içilir. 

Ozonlu suda, ozondan da yararlanmak  söz konusudur.

Günlük ozonlu  su içme veya sıvı alımı miktarı kilo / 30 ml’dir. Yani 70 kg bir kişi günlük normal su ihtiyacı 2.1 litredir. ( Fazla su içmek su zehirlenmesine yol açabilir.)

Vucudun su kaybına göre bu miktar arttırılabilir.

Hergün Ozonlu su üretimi:

600- 2000mg/saat ozon üreten bir ozon jeneratörüyle 2 lt cam şişe veya sürahi içine 1.5 lt lik su konur, 10-15 dakika suya ozon verilir. Bu esnada odada bulunmamak gerekir. ayrıca ozon destruktörü yoksa  jeneratör durduktan 20-30 dakika sonra odaya girilebilir.

Bu su son derece temiz ve ozon almış bir su haline gelir, buzdolabında muhafaza edildiğinde 12 saat aktifliğini korur.

Ozonlu su metabolizmanın hızlanmasına katkıda bulunur.

2.-Tuvalet alışkanlığı kazanmak için büyük abdest için 10 dakika tuvalette oturulur.

3.-Hergün sabah  Revita Ozon yağı diş fırçasına 25-35 damla damlatılır, aç karnına Dişler ve dişetleri fırçalanır.

Birinci fırçalama tükürülür, ikinci defa 25-35 damla ozonyağı damlatılmış fırça ile  dişler fırçalanır, Diş eti kanaması ve çekilme varsa tekrar revita ozon yağı ile  fırçalanabilir.

Fırçalamadan sonra ağız suyla çalkalanmaz,  (revita ozon yağı plastik içermez o yüzden içilebilir ve mukozalara ve yaralara sürülebilir. ) ve yutulur.

Ayrıca 1-2 tatlı kaşığı revita ozon yağı ağza alınır dilin yardımıyla her yere sürülür  (her yere bulaşması için) ve yutulur. günde iki defa aç karnına yapılması uygundur.

Bunun yararı;

Ağız içinde,  otoimmun hastalıklara sebep olabilecek mikropların temizlenmesini sağlar.

Dişetlerinde enfeksiyon oluşmasını önler, ağız içinde yara varsa temizler.

Metabolizmanın hızlanmasını ve barsakları düzenli çalışmasını sağlar, kabızlık varsa önler.

5.-Yarım saat yürüyüş yapılır.

6.- Kahvaltı yapılır.

Otoimmun gahstalıklarda glutenin çok etkili olduğu bilinmektedir. Glutenden uzak beslenme önemlidir.

KESİNLİKLE  NİŞASTA , EKMEK ,MAKARNA, GLUTEN İÇEREN GIDALAR YENİLMEZ.

Gluten içeren gıdalar dışında  dengeli beslenmek şartıyla her şey yenebilir. Üç öğün ve ara öğünler devam edilir.

Tüm tahıllar gluten içerir.

Alkol, bira ve sigara  içilmemelidir.

Şeker ve kimyasal içeren gıdalardan uzak durulmalıdır.

Doğal besinlerle beslenmek çok önemlidir.

Tarım ilaçlarından etkilenmiş gıdalardan, GDO lu gıdalardan uzak durulmalıdır.

Soğuk sıkım zeyitnyağı, doğal tereyağı ve hindistan cevizi yağı faydalıdır.

Tuzlu su balıkları , sardalya ve hamsi gibi küçük balıklar ağır metal içermedikleri için daha faydalıdır.

Soğan ve sarımsak tüketilmelidir.

Yumurta ve cevizde  tüketilmelidir.

Ekmek yerine ceviz tüketilebilir.

Sabah aç karnına selenyum açısından zengin olduğu için 2-3 adet brezilya cevizi önerilmektedir.

7.-Hergün bir bardak suya 1 çay kaşığı karbonat konup içilebilir.

8.- Hareket sistemini uyaracak spor yapılmalı, günlük aktivite ne kadar çok olursa metabolizma o kadar hızlı olur. Akşamları da yarım saat yürüyüş yapılmalıdır.

9.- Akşam yemeği saat sekizden önce yenilmelidir. 8 den sonra sadece sıvı  (çay, portakal suyu, limon suyu, kahve, vb) gibi içecekler  içilebilir.

10.- İmmun hastalıkların kontrolü için gerekli tetkikler iki ayda bir yapılmalıdır.

11.- Uyku düzeni sağlanmalıdır.

Otoimmun hastalıklarda , hasta, saat 23- 07 saatleri arasında ısıksız ve elektronik aygıt olamayan karanlık, sessiz bir odada  uykusunu iyi almalıdır.

Vücut direncinin artması bağışıklık sisteminin güçlenmesi için hergün bu şekilde uyunmalıdır. Melatonin hormonu ancak böyle ışık almayan bir odada uyumakla salgılanır.

12.-Bu hastalarda ozon tedavisi immun sistemin güçlendirilmesi açısından çok fayda sağlar.

OTOİMMUN HASTALIKLAR ve OZON TEDAVİSİ

 

Otoimmun Hastalıklarda, Kronik durumlarda, bağışıklık sistemini düzenleyici tedaviler kullanılmaktadır.

Bunlardan bazıları, Kolon Hidroterapi, Trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi, Ozon Tedavisi ( Major ozon tedavisi, Rectal Ozon Tedavisi, Minor Ozon Tedavisi), ve ozon yağı ve ozonlu PRP  adeta kök hücre etkisi yaparak, tedaviye destek olmaktadır.

Genel olarak tedavi protokolünde Kolon Hidroterapi, Ozon Tedavisi ( Major ozon tedavisi, Rectal Ozon Tedavisi, Minor Ozon Tedavisi), Bazı vakalarda özellikle eklem içine ozon gazı enjeksiyonu da yapılmaktadır.

Genel olarak otoimmun hastalıklarda hastalığın şiddetine göre 12-20 seans  ozon tedavisi yapılır. Hastalığın tutulumuna göre farklı tedavi yöntemleri uygulanır.

Gluten; Kanser dahil birçok hastalığın sebebi veya oluşmasına sebep oluyor.

Dolayısıyla, yukarıda bahsettiğimiz hastalıklarda ve  tüm otoimmün hastalıklarda önce  gluten içeren tahıldan yapılan gıdaları  kesmek gerekir.

 

 

 

 

REVİTA OZON YAĞI KÖTÜ KOKAR VE TADI KÖTÜDÜR.
KÖTÜ KOKMASI VE KÖTÜ TADI OLMASI OZON YAĞININ İYİ OLDUĞUNU GÖSTERİR.
REVİTA OZON YAĞI YUTULABİLİR, AÇIK YARALARA SÜRÜLEBİLİR, MUKOZALARA SÜRÜLEBİLİR.
RECTAL (MAKATTAN), VAGİNAL (RAHİM İÇİNE) UYGULANABİLİR.
BURUNA  VE KULAK ZARI DELİK OLMAYANLARA UYGULANABİLİR.
REVİTA OZON YAĞI İÇİNDE PLASTİK PARÇACIKLARI YOKTUR.
BAŞKA BİR OZON YAĞI İLE VEYA NASIL ÜRETİLDİĞİNİ BİLMEDİĞİNİZ BİR OZON YAĞI İLE UYGULAMA YAPMANIZ ÖNERİLMEZ.
REVİTA OZON YAĞINI SADECE SELCUK ECZA DEPOSU İLE ÇALIŞAN ECZANELERDEN SİPARİŞLE BULABİLİRSİNİZ.

 

 

.

İLETİŞİM

Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.

OTOİMMUN HASTALIKLAR VE OZON TEDAVİSİ için 3 cevap

  1. Geri izleme:SEDEF HASTALIĞI VE OZON TEDAVİSİ - Ozon Tedavisi

  2. Geri izleme:MULTİPL SKLEROZ  (MS) - Ozon Tedavisi

  3. Geri izleme:MULTİPLE SKLEROZ VE OZON TEDAVİSİ – OZON TEDAVİSİ

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir