ROMATOİD ARTRİT VE OZON TEDAVİSİ

ROMATOİD ARTRİT ve OZON TEDAVİSİ

ROMATOİD ARTRİT

Romatoid Artrit, eklemlerde şişme, ağrı, hareket kısıtlılığı, tutuklukla başlayan, el ve ayak eklemleri gibi daha çok küçük eklemleri , simetrik yani karşılıklı olarak tutan, ilerledikçe  şekil bozukluğu (deformite)yapan ,daha sonra  diz, kalça, omuz gibi büyük eklemleri  ve  birçok organı da tutan kronik enflamatuar bir hastalıktır.

Bazı kişilerde bu durum, aynı zamanda cilt, gözler, akciğerler, kalp, böbrek ve kan damarları dahil olmak üzere çok çeşitli vücut sistemlerine zarar verebilir.

Alevlenmelerle seyreden hastalık, alevlenme esnasında eklemlerde  mikroplarla ilişkili olmayan yangı hücre ve doku harabiyeti, enflamasyon ile ilgili ağrı, şişlik, kızarıklık, tutulan eklemde hareket kısıtlılığı oluşur.

Romatoid Artrit; osteoartrit’teki yıpranma hasarından farklı olarak, eklemleri etkiler ve sonuç olarak kemik erozyonu ve eklem deformitesi ile sonuçlanabilecek ağrılı  şişliklere neden olur.

Ağır Romatoid  Artritin ileri evrelerinde fiziksel engellere neden olabilir.

Romatoid Artritte; ani duygu durum bozuklukları, stres, aşırı üzüntü veya sevinç halleri, ve iklimsel durumlarda hastalığın gelişmesinde etkili olabilir.

Otoimmün bir hastalık olan Romatoid Artrit, kişinin bağışıklık sisteminin, kendi vücuduna ve dokularına saldırdığında ortaya çıkan bir kronik enflamatuar hastalıktır.

Romatoid Artritte; Bağışıklık Sisteminin aşırı uyarılır hale gelmesi sonucu, vücudun kendi hücrelerini yabancı kabul etmesi  ile eklem, kıkırdak, tendon, kas ve diğer iç organlarda tutulum ve harabiyet oluşturmasıdır.

Son yıllarda bu tür hastalıklara sebep “epigenetik bozukluklar” olabileceğine dair iddialar vardır.

ROMATOİD ARTRİT BELİRTİLERİ

Genellikle sabahları eklem sertliği olur, Eklemler sıcak, şişmiş, hashastır.

Yorgunluk, ateş ve kilo kaybı vardır.

Başlangıçta Romatoid Artrit, önce küçük eklemleri etkileme eğilimi gösterir,  özellikle el ve ayak parmaklarında, ayakları bağlayan eklemlerde başlar, Hastalık ilerledikçe, belirtiler genellikle bileklere, dizlere, ayak bileklerine, dirseklere, kalçalara ve omuzlara yayılır.

Çoğu durumda, belirtiler, vücudun, her iki tarafında simetrik aynı eklemlerde ortaya çıkar.

Romatoid Artrit’li kişilerin yaklaşık yüzde 40’ı, eklemleri içermeyen belirtiler ve semptomlar da yaşar. Bunlar cilt, gözler, akciğer,  kalp, böbrekler, Tükürük bezleri, Sinir dokusu, Kemik iliği, Kan damarlarında çeşitli semptomlar görülür.

Romatoid Artrit’te; zaman zaman Şişlik ve ağrı azalıp,  kaybolup, tekrar  artma periyotları görülür, bu durum ALEVLENMELER diye adlandırılır ve çoğunlukla alevlenmeler (atak) ve düzelme dönemleri (remisyon) ile seyreder.

Zamanla, Romatoid Artrit, eklemlerin deforme olmasına ve yer değiştirmemesine neden olabilir.

 TANI

Tanı genellikle  detaylı Fizik Muayene ile konur.

Sedimentasyon Hızı ve CRP yüksekliği, “Romatoid Faktör” testinin pozitifi oluşu teşhisi destekler.

Daha başka tetkiklerde yapılabilir.

Erken teşhis hastalığın takibi için önemlidir.

DOKTORA GİTMEK GEREKLİ Mİ?

Eklemlerde sürekli hashasiyet , rahatsızlık ve şişme varsa, mutlaka doktora görünmek gerekir.

OLUŞUM NEDENLERİ ve RİSK FAKTÖRLERİ

Romatoid Artrit’in nedeni tam olarak bilinmemektedir. Genetik yatkınlık olan kişilerde görülme şansı olsa bile, hastalığın genetik yatkınlık nedeniyle ortaya çıkması kesin değildir.

Yani Genetik yatkınlığı olanlarda Romatoid Artrit görülmeyebilir.

Romatoid Artrit hastalarında HLA-DR4 genetik belirleyici gösterilmiştir.

Daha çok Ruhsal, ani duygu durum değişiklikleri,   çevresel ve bedensel faktörler, hastalığın ortaya çıkmasında rol oynamaktadır . Bazan Romatoid Artrit hastalığını tetikleyen faktör büyük bir üzüntü, stres, mikrobik gibi vb nedenler olabilmektedir.

Romatoid artrit bulaşıcı bir hastalık değildir.

Romatoid artrit Kadınlarda görülme sıklığı erkeklere göre    2-3 kat daha fazladır, her yaşta ortaya çıkabilir, genellikle 20-50 yaşları arasında başlar, En sık 40 ve 60 yaşları arasında başlar.

RİSK FAKTÖRLERİ

SİGARA İÇMEK:

Sigara içmek, özellikle genetik bir yatkınlığı olanlarda hastalığın romatoid artrit gelişim riskini artırır.

Sigara içmenin daha çok hastalığın şiddeti ile ilişkili olduğu görülmektedir.

ÇEVRE:

Asbest veya silika gibi bazı maruziyetler romatoid artrit gelişme riskini artırabilir.

OBEZİTE:

Aşırı kilolu olan kişiler, özellikle 55 ya da daha genç olan kadınlarda Romatoid Artrit gelişme riski daha yüksektir.

EKSİKLİKLER

Element , Mineral dengesi,  D Vit  ve B12 Vit ve diğer vitamin  eksiklikleri

Bir hücrenin sağlıklı canlılığını devam ettirmesi  için iyi bir Kan  Dolaşımı ,  Oksijenin  tamamlanmasına ihtiyaç vardır.

Ayrıca  hücrelerin oksidatif radikallerinden de kurtulmaya ihtiyaçları vardır.

ROMATOİD ARTRİT VE OSTEOARTRİTLE AYIRICI ÖZELLİĞİ

En sık Romatoid Artrit ile karışan hastalık Osteoartrittir.

Osteoartrit, bir eklemde giderek artan ve sürekli keskin ağrı ile kendini gösteren bir bulgu vardır.

Romatoid Artrit’de genellikle parmaklarda başlarken,  Osteoartritte en çok kalça ve diz eklemi etkilenir.

Romatoid Artrit’te sıcak, soğuk, rüzgar ve nem;  dolaşım eksikliği olan hastalarda, ağrı, ile karakterize semptomlar görülmektedir

Zaman zaman alevlenmelerle ağrılı ve ağrısız klinikle seyir göstermektedir

ROMATOİD ARTRİT HANGİ  EKLEMLERİ TUTAR?

Romatoid artrit, bağışıklık sisteminin sinovyuma (eklemlerinizi çevreleyen zarların astarına) saldırdığında ortaya çıkar.

Ortaya çıkan (mikropsuz yangı) iltihaplanma sinovial sıvıyı koyulaştırır, bunun sonucunda eklem içindeki kıkırdak ve kemiği  tahrip edebilir.

Birlikte eklemi tutan tendonlar ve bağlar zayıflar ve gerilir. Yavaş yavaş, eklem şekli ve hizalanmasını kaybeder. Deformite oluşur.

Bazı virüs,  bakterilerin oluşturabileceği  enfeksiyonlara  ve  hastalığa neden olabilecek çevresel faktörlere karşı Vücut, daha duyarlı hale gelebilirler.

Romatoid Artrit, Özellikle el ve ayak parmakları gibi küçük eklemleri simetrik olarak tutar.

Tutulan eklemlerde şiddetli ağrı ve şişlik vardır,  yada  şişlikler zamanla ağrıya eşlik eder.

Bazan  büyük eklemlerde başlayabilir. Ama  küçük eklemler mutlaka tutulur.

Teşhis için simetrik küçük eklem tutulumu önemlidir.Ağrı geceleri daha da artar, sabahları iltihaplı eklemlerde uzun süreli tutukluk yada sertlik ile karakterizedir.
Omurga tutulumu yoktur. Bazan  boyun omurlarında tutulum olabilir.Tutulan eklemlerde  ilerleyen bir bozulma olabilir ve uygun tedavi edilmezse şekil bozukluğu (deformite) gelişir.
Şislik olan eklemlerde, aşırı  sıcak, eklem şikayetlerini arttıracaktır. Özellikle yeni şişen eklemlere bölgesel soğuk uygulama yapılması rahatlatıcı olur. 
Sıcak uygulama şiş eklemlerdeki şikayetleri arttırabilirken, soğuk uygulama, tam tersine, azaltabilir.

Bu yüzden kaplıca önerilmez.

ROMATOİD ARTRİTTE İÇ ORGAN TUTULUMU

Romatoid artrit, öncelikli olarak bir kas-iskelet sistemi hastalığıdır.

Romatoid Artrit’de  zamanla bazı iç organlar etkilenebilir. Kronik ilaç kullanımı, giderek hareketsizleşen yaşamı olan hastalarda, başka iç organ bozukluklarının ortaya çıkması muhtemeldir.

ROMATİD ARTRİTTE  GELİŞEBİLECEK  KOMPLİKASYONLAR

Eklem Deformiteleri, Hareket Kısıtlılığı, Kalp, Böbrek, Akciğer ve diğer için organların tutulumu,

Otoimmün diğer hastalıkların da eklenmesi

ROMATOİD NODÜLLER

Bu nodüller en yaygın olarak dirsekler gibi basınç noktalarının etrafında oluşur. Ayrıca, bu nodüller akciğerler dahil olmak üzere vücudun herhangi bir yerinde de oluşabilir.

Romatoid Artrit’li kişilerin yaklaşık yarısında sıklıkla deri altında parmak veya dirsek gibi basınca maruz kalan kemikli alanlarda ROMATOİD NODÜLLERİ geliştirir .

KURDEŞEN

Kan damarlarının (vaskülit adı verilen) Romatoid Artrit ile ilişkili iltihaplanması cildi etkilediğinde, küçük kırmızı noktaların döküntüleri sonucudur.

İnflamasyonu azaltmak için kullanılan kortikosteroidler, cildin incelmesine ve morluklara  neden olabilir.

OSTEOPOROZ ve KEMİKLERİN  İNCELMESİ

Romatoid Artrit ve bazı ilaçlar, kemiklerin osteoporoz riskini artırabilir.

Romatoid Artrit den kaynaklanan kronik iltihaplanma, vücudun her tarafında ince ve kırılgan kemiklere yol açan kemik yoğunluğunun kaybolmasına neden olur.

Egzersiz, yüksek kalsiyumlu bir diyet ve D vitamini kemiklere yardımcı olabilir.

Tedavide kullanılan Kortikosteroidler ayrıca kemik incelmesine de neden olabilir.

GÖZLERDE ENFLAMASYON VE SKARLAŞMA

Romatoid Artrit’li bazı kişilerde, gözlerin (SKLERİT) iltihaplanmalarını geliştirir.

Semptomlar ağrı, kızarıklık, bulanık görme ve ışık hassasiyetini içerir.  Sklerit ilaçlarla tedavi edilebilir, ancak nadir durumlarda göz kalıcı olarak hasar görebilir.

RA ayrıca, retina ile gözün beyazı arasındaki alanın iltihaplanmasına da yol açabilir ki bu tedavi edilmezse körlüğe neden olabilir.

GÖZ KURULUĞU

Eklemleri etkileyen iltihaplanma süreci, Sjögren sendromu olarak bilinen bir durum olan gözyaşı üreten bezlere de zarar verebilir.

Suni gözyaşları rahatlatabilir ve kurulukla ilgili hasarı önleyebilir.

Kullanılan Kortikosteroidler glokom ve kataraktlara neden olabilir.

AĞIZ KURULUĞU

İltihaplanma ağızların salgı bezlerine ve gözlere zarar verebilir, bu da ağız kuruluğuna neden olur. İyi diş hijyeni şarttır, çünkü bakteri kuru ağızda gelişir ve diş çürümesine ve diş eti hastalığına neden olur.Ayrıca  Metotreksat ağız yaralarına veya ağız ülserine neden olabilir.

ENFEKSİYONLAR

Romatoid artrit ve kullanılan ilaçların birçoğu, bağışıklık sistemini zayıflatabilir ve  enfeksiyonlara yol açabilir.

KARPAL TÜNEL SENDROMU VE SİNİR  SİSTEMİ

Romatoid artrit sinirleri direkt olarak etkilemese de, dokuların iltihaplanması sinirlerin sıkışmasına veya uyuşmaya neden olabilir.

Ön koldan ele uzanan sinirin, el bileği bölgesinde iltihaplı doku tarafından sıkıştırıldığı, karıncalanma, uyuşma ve azaltılmış kavrama kuvveti ile sonuçlanan bir durum olan KARPAL TÜNEL SENDROMUDUR.

Romatoid artrit, bilekleri etkiliyorsa, iltihaplanma, elin ve parmakların sinirlerini sıkıştırabilir.

KALP SORUNLARI,  ATEROSKLEROZ

Kronik iltihaplanma, kan damarlarını hizalayan endotelyal hücrelere zarar vererek damarların plak oluşturmasına neden olabilir.

Arterioskleroz (damarsertliği)  oluşabilir.

KALP KRİZİ VE İNME

Hasar gören kan damarlarından gelen plaklar koptuğunda damarları tıkayabilir ve kalp krizi veya felce yol açabilir.

PERİKARDİT

Kalp zarının iltihaplanması, perikard, göğüs ağrısı olarak kendini gösterebilir.

AKCİĞER ENFLAMASYONU VE SKARLAŞMA

Romatoid Artrit’li hastaların yüzde 80’ine kadar bir miktar akciğer tutulumu vardır, bu da genellikle semptomlara neden olacak kadar şiddetli değildir.

Bununla birlikte, akciğer dokusunun şiddetli, uzun süreli iltihaplanması, solunumla karışan ve tedavi edilmesi zor olabilen, pulmoner fibroz olarak adlandırılan bir akciğer hastalığı biçimine yol açabilir.

Romatoid artritli kişilerde, artmış nefes darlığına yol açabilecek enflamasyon ve akciğer dokularında skarlaşma riskini arttırır.

Romatoid nodüller akciğerlerde oluşabilir, ancak genellikle zararsızdır.

KARACİĞER ve İLAÇ ETKİLERİ

Romatoid Artrit, karaciğere doğrudan zarar vermez ancak kullanılan ilaçlar ağrı kesici asetaminofen uzun süreli kullanımı, karaciğer yetmezliğinin önde gelen bir nedeni olarak kabul edilir.

BÖBREKLER ve İLAÇ ETKİLERİ

Karaciğerde olduğu gibi, artrit için alınan ilaçlar böbrek problemlerine yol açabilir.

KAN, ANEMİ

Enflamasyon, baş ağrısı ve yorgunluk ile karakterize olan kırmızı kan hücrelerinde azalmaya yol açabilir.

Tedavi, demir takviyeleri ile birlikte inflamasyonu kontrol eden ilaçlardan oluşur.

Enflamasyon yüksek kan trombosit düzeylerine ve kan pıhtılarına yol açabilir.

Uzun süreli RA’lı kişilerde, genişlemiş dalak ve düşük beyaz kan hücresi sayısı  geliştirebilirler.

Bu durum, enfeksiyon ve LENFOMA (lenf bezlerinin kanseri) riskinde artışa neden olabilir.

ROMATOİD ARTRİT,  NASIL TEDAVİ EDİLİR?

Romatoid artrit,te erken teşhis ve erken başlanan tedavi çok önemlidir.

Ne kadar geç kalınırsa, eklemlerde geriye dönüşümsüz hasarlar gelişmiş olabilir.

Her ne kadar ilaçlar iyilik hali sağlasa da, bu tedaviler hastalığı tam olarak  ortadan kaldırmaz.

Hastalığın ilerlemesini ve hasar vermesini önlemek için  düzenli ilaç kullanmak gerekir.

Amaç hastalığın hasar vermesine mani olmaktır.
Hastanın durumuna veya hastalığın şiddetine göre farklı tedaviler uygulanabilir.
İlaç tedavilerinin yan etkileri de dikkate alınarak, İlaç dozları mutlaka hekimin kontrolünde uygulanmalıdır.

ROMATOİD ARTRİT ve  KLASİK TEDAVİ

Halen uygulanan tedaviler ağrıyı gidermeye, bağışıklık sistemini immunsupresiflerle baskılamaya, enfeksiyon  oluşumu önlemeye ve eklem tahribatının ilerlemesini durdurmaya yöneliktir.

Metilprednisolon, Metotreksat, Sülfasalazin Siklosporin, NSAİD, İntravenöz İmmünglobulin (İVİG) Tedavisi vs.

İbuprofen ve naproksen gibi steroid olmayan anti-inflamatuvar ilaçlar, Ağrı, şişlik, yorgunluk ve cilt döküntülerini hafifleten ilaçlar.

Bu hastalıkların bazı belirtileri çoğunlukla birbirleriyle örtüştüğü için, Bütün otoimmün hastalıklar için birincil tedavi yöntemi ise, anti-inflamatuar ve atak durumlarında bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlardır.

Kronik durumlarda, geleneksel olarak bağışıklık sistemini düzenleyici ilaçlar kullanılmaktadır. Trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi Ozon Tedavisi, ozonlu PRP  adeta kök hücre tedavisi gibi tedaviye destek olmaktadır.

Alevlenmeyi önleyen diyetlerin yanı sıra belirtileri azaltmak için düzenli egzersiz yapmayı teşvik eden yaşam tarzı değişiklikleri önerilmektedir.

İLAÇ TEDAVİSİ YANINDA; beslenme durumu, kasların güçlendirilmesi, gerekli bazı egzersizlerin yapılması, deforme olacağı düşünülen eklemlerin korunması, bazı fizik tedavi yöntemleri ile ilaç ihtiyacının azaltılması, Ozon tedavisi, psikolojik destek, eklemleri koruyucu veya hareketleri kolaylaştırıcı önlemler almak gerekir.

ROMATOİD ARTRİT GELİŞİMİ VE BESLENME

GLUTEN içeren gıdalardan uzak durmak gerekir.

Tüm otoimmun hastalıklarda olduğu gibi romatoid artrit gelişiminde çevresel faktörlerden beslenme etkilidir.

Sigaranın da  romatoid artrit gelişimini etkilediği göstermektedir.

Romatoid gelişiminin engellenmesinde Haftada 2-3 kez Omega 3 den zengin olan balık ve balık yağının önemi büyüktür. Günlük 1000-2000 mg Omega 3 kullanımı, D vitamini de romatoid gelişimini baskılamaktadır.

Romatoid Artrit hastalığından, Zeytinyağlı Sebze ve meyve tüketiminin koruyucu özelliği vardır.

Fazla kırmızı et tüketimi Romatoid Artrit gelişimini arttırır.

Fazla kahve tüketimi Romatoid Artrit gelişimini arttırır. Çay içmenin yaralı olabileceği belirtilmektedir.

ROMATOİD ARTRİTLİ HASTALARIN BESLENMESİ

Beslenme de enflamasyon  arttırıcı kızartılmış yiyecekler, rafine edilmiş karbonhidratlar, gazlı içecekler, kuyruk yağı gibi hayvansal yağlar ve işlenmiş gıdalardan ve etlerden uzak durulmalıdır.

Sebze ve meyve, yağsız et, balık ağırlıklı beslenmek gerekir.

Badem ve ceviz gibi kuruyemişler ve Akdeniz tarzı beslenmenin enflamasyonu baskıladığı ve böylece eklem ağrısını azaltmaktadır.

A, C, E vitaminindenD Vit.,   Ferritin, B12  Vitamini, vitamin, mineral, element, besin desteği sağlamak ve bunlardan zengin sebze ve meyveler eklem ağrısı ve enflamasyon üzerine olumlu etkileri vardır.

Hastaların, sindirim sisteminden,  Alerjen ve toksinleri uzaklaştırmak ve bağırsak yapısının tamiri için haftanın en az iki günü tamamen sebze yemekleri yemesini düzenlemek,

Günlük 1000-2000 mg omega 3 içeren balık yağı kapsülleri yararlı olacaktır.

Kalsiyum ve D vitamini ve metotreksat kullanan hastalar folik asit kullanması ilaç yan etkilerine bağlı gelişebilecek sorunlar için açısından önemlidir.

Romatoid artrit gibi Otoimmun hastalıklarda  glutensiz diyet, Romatoid artrit tedavisine destek için önemlidir.

Eklem ağrılarını arttıran Süt, gluten, alkol, et gibi gıdaları belirlemek ve o gıdalardan uzak durmak gerekir.

Doktorun verdiği İlaç tedavisine ek olarak beslenme alışkanlıkları enflamasyonu baskılamak ve eklem ağrılarını azaltmak olası bir durumdur.

ROMATOİD ARTRİT TEDAVİSİNDE ALINACAK EK  TEDBİRLER VE OZON TEDAVİSİ

HASTALIKLAR İÇİN YAPILABİLECEK  UYGULAMALAR

OZON TEDAVİSİ VE REVİTA OZON YAĞI

Otoimmun hastalıklarda günlük yaşam düzenli hale getirilmelidir.

1.-Hasta ve hastalığa özgü  kişinin yaşam şekli ve beslenme şeklini belirlenmek,

2.-Çevresel faktörlerin düzeltmek,

3.- Hastalığı tetikleyen stresi ani veya kronik stres şokunu tespit etmek ve Stresle mücadele etmek  ve Stres hormonlarını kontrol altına almak,

4.-Hücrelerin, dokuların, sistemlerin ve fizyolojik açından, vücudun  yabancı kabul ettiği, alerjen ve toksinlerin neler olabileceğini tespit etmek , ( ilaç, gıda vs.) bunların vücuda girişini azaltmak, vücuttan atılımını sağlamak,

5.-Karaciğer, Bağırsak, sistemlerinin düzenlenmesine yardımcı olmak, Barsak florasını düzenlemek,

6.-Detoksifikasyon yapmak , Kolon Hidroterapi yaparak barsak sistemindeki floranın düzenlenmesini sağlamak. Önce kolon hidroterapi yapılmalı ve detoks yapılmalıdır.

7.-Vücudun kendi onarım mekanizmasının devreye girmesi sağlanmak,

8.- Dalak ve böbrek sisteminin düzenli çalışmasını sağlamak,

9.-İmmun sistem hastalıklarında Romatoid Artrit, Sistemik Lupus (SLE) , Behçet hastalığı,  FMF, Vaskülit, Ankilozan Spondilit, Sjögren, ve diğer Artritli Hastalıkları,  dolaşım sistemini ve dolaşım sitemine destek olan organların takibini yapmak ve desteklemek,

10.-Asidoz, hipoksi, perfüzyon sorunlarını düzeltmek ve  atılım sistemi bozukluğunu  gidermek,

11.-Hastalığın tamamen iyileşmesi için genetik alt yapının rejenerasyonuna ve hastanın psikolojisinin düzeltilmesine destek olunmalıdır.  Bunda da ozon tedavisi etkili olabilir.

ROMATOİD ARTRİT VE REVİTA OZON YAĞI UYGULAMASI

1.- Hergün Sabah 07 de kalkılması gerekir. Sabah aç karnına 2-3 bardak ozonlu su içilir. Ozonlu suda, ozondan da yararlanmak  söz konusudur.

Günlük ozonlu  su içme veya sıvı alımı miktarı kilo / 30 ml’dir. Yani 70 kg bir kişi günlük normal su ihtiyacı 2.1 litredir. ( Fazla su içmek su zehirlenmesine yol açabilir.)  Vucudun su kaybına göre bu miktar arttırılabilir.

Hergün Ozonlu su üretimi:

600- 2000mg/saat ozon üreten bir ozon jeneratörüyle 2 lt cam şişe veya sürahi içine 1.5 lt lik su konur, 10-15 dakika suya ozon verilir. Bu esnada odada bulunmamak gerekir. ayrıca ozon destruktörü yoksa  jeneratör durduktan 20-30 dakika sonra odaya girilebilir.

Bu su son derece temiz ve ozon almış bir su haline gelir, buzdolabında muhafaza edildiğinde 12 saat aktifliğini korur.

Ozonlu su metabolizmanın hızlanmasına katkıda bulunur.

2.-Tuvalet alışkanlığı kazanmak için büyük abdest için 10 dakika tuvalette oturulur.

3.-Sabahları alışıncaya kadar; aç karnına 2-3 bardak su içtikten 10-15 dk sonra önce ağız su ile çalkalanır. Sonra diş fırçasına 25-35 damla Revita ozon yağı damlatılır. Revita ozon yağı ile dişler, diş etleri, dil ve yanaklar bir dakika fırçalanır. Diş eti kanaması varsa tükürülür.

Sonra diş fırçasına tekrar 25-35 damla Revita ozon yağı damlatılır. Revita ozon yağı ile dişler, diş etleri, dil ve yanaklar bir dakika fırçalanır. Bu fırçalama bir kaç defa tekrarlanabilir.  Bu fırçalamalarda ağız su ile çalkalanmaz.

Revita ozon yağına alıştıktan sonra , yemeklerden yarım saat sonrada revita ozon yağı ile dişler, diş etleri, yanaklar, dil fırçalanır.

Diş eti kanaması varsa bitinceye kadar günde en az iki defa, her uygulamada fırçaya iki – üç defa revita ozon yağı döküp fırçalamak yeterlidir.

Ayrıca, bir tatlı kaşığı revita ozon yağı dilin yardımı ile diş eti kenarlarına, diş eti girintilerine ağızın her tarafına, mucoza ülserleri varsa etkilenen yüzeye sürülür ve yavaşça yutulur. Bu da, boğazda ve  yemek borusunda enfeksiyon ve koku yapan odaklar varsa temizler ve yaraların iyileşmesine destek olur.

Revita ozon yağının kokusuna alıştıktan sonra kişi dilediği zaman yemekten önce veya sonra fırçalama yapabilir.

Dişlerin Revita ozon yağı ile fırçalanmasının yararı;

Ağız içinde,  hastalıklara sebep olabilecek mikropların temizlenmesini sağlar. Dişetlerinde enfeksiyon oluşmasını önler, ağız içinde yara varsa temizler. Metabolizmanın hızlanmasını ve barsakları düzenli çalışmasını sağlar, kabızlık varsa önler.

Bu uygulamanı  süresi 7-10 gündür. Revita ozon yağı ile gerektiğinde 3 ayda bir defadan fazla olmamak üzere tekrarlamak çok faydalı olur.

Revita ozon yağı uygulamalarından sonraki dönemde, sabah akşam orta sert diş fırçası ile alıştığınız diş macunu ile fırçalamak gerekir.

4.- Eklemlerdeki ağrı, şişlik ve sertlik için hergün sabah akşam REVİTA OZONYAĞI ile masaj yapılmalıdır.

Bundan amaç “OZONİD” haline gelmiş revita ozonyağının dokulara nüfuzunu sağlamak ve hastalıklı bölgenin gevşemesini,  ağrı, şişliğin giderilmesini ve dokuların oksijenlenmesini sağlamaktır. Revita Ozon Yağı sürüldüğünde uzun süre sürülen yeri yıkamamak gerekir.

5.-Yarım saat yürüyüş yapılır.

6.- Otoimmun hastalıklarda glutenin çok etkili olduğu bilinmektedir. Glutenden uzak beslenme önemlidir.

KESİNLİKLE  NİŞASTA , EKMEK ,MAKARNA, GLUTEN İÇEREN GIDALAR YENİLMEZ.

Gluten içeren gıdalar dışında  dengeli beslenmek şartıyla her şey yenebilir. Üç öğün ve ara öğünler devam edilir.

Tüm tahıllar gluten içerir.

Alkol, bira ve sigara  içilmemelidir.

Şeker ve kimyasal içeren gıdalardan uzak durulmalıdır.

Doğal besinlerle beslenmek çok önemlidir.

Tarım ilaçlarından etkilenmiş gıdalardan, GDO lu gıdalardan uzak durulmalıdır.

Soğuk sıkım zeyitnyağı, doğal tereyağı ve hindistan cevizi yağı faydalıdır.

Tuzlu su balıkları , sardalya ve hamsi gibi küçük balıklar ağır metal içermedikleri için daha faydalıdır.

Soğan ve sarımsak tüketilmelidir.

Yumurta ve cevizde  tüketilmelidir.

Ekmek yerine ceviz tüketilebilir.

Sabah aç karnına selenyum açısından zengin olduğu için 2-3 adet brezilya cevizi önerilmektedir.

7.-Hergün bir bardak suya 1 çay kaşığı karbonat konup içilebilir.

8.- OZON YAĞI ile her gün özellikle lezyonlara sürülür.

haftada bir yada iki lezyonlarla birlikte tüm vücuda revita ozon yağı sürülüp masaj yapılmalıdır.

9.- Hareket sistemini uyaracak spor yapılmalı, günlük aktivite ne kadar çok olursa metabolizma o kadar hızlı olur. Akşamları da yarım saat yürüyüş yapılmalıdır.

10.- Eklemlerdeki ağrı, şişlik ve sertlik için hergün sabah akşam REVİTA OZONYAĞI ile masaj yapılmalıdır.

Bundan amaç “OZONİD” haline gelmiş revita ozonyağının dokulara nüfuzunu sağlamak ve hastalıklı bölgenin gevşemesini,  ağrı, şişliğin giderilmesini ve dokuların oksijenlenmesini sağlamaktır.

11.- Akşam yemeği saat sekizden önce yenilmelidir. 8 den sonra sadece sıvı  (çay, portakal suyu, limon suyu, kahve, vb) gibi içecekler  içilebilir.

12.- İmmun hastalıkların kontrolü için gerekli tetkikler iki ayda bir yapılmalıdır.

13.- Uyku düzeni sağlanmalıdır.  Saat 23-06 saatleri arasında ısıksız ve elektronik aygıt olamyan bir odada Kişi uykusunu iyi almalıdır.

Vücut direncinin artması bağışıklık sisteminin güçlenmesi için

Elektronik alet olmayan, ışıksız, karanlık, sessiz bir odada saat en geç 23 00 de uyumak sabah 07 00 arasında uyumak gerekir.

Hergün bu şekilde uyunmalıdır. Melatonin hormonu ancak böyle ışık almayan bir odada uyumakla salgılanır.

Yaşlılarda bu süre azalmaktadır. ancak yinede en azından akşam saat 1100- 0500 arası uyumaları gerekir.

14.-Bu hastalarda ozon tedavisi, immun sistemin güçlendirilmesi açısından çok fayda sağlar.

OTOİMMUN HASTALIKLAR ve OZON TEDAVİSİ

Özellikle alevlenmenin olmadığı dönemlerde (gerilemenin olduğu dönemlerde) yapılacak  MAJOR OTOHEMOTERAPİ veya RECTAL OZON TEDAVİSİ seansları ile ve özellikle  belli aralıklarla yapılan minor otohemoterapi uygulamaları, hastalıkların alevlenme sıklığını azaltabilir ve  Immunomodulasyon yapar. İmmun sistemi düzenler.

MAJOR OTOHEMOTERAPİ yerine RECTAL OZON TERAPİSİ uygulanabilir aynı etkiyi yapar.

Bu uygulama öncesi iki gün arayla iki kez KOLON HİDROTERAPİ veya LAVMAN yapılmalıdır. Daha sonra 12-20 seans öncellikle RECTAL OZON TERAPİ veya hastanın tercihine göre MAJOR OTOHEMOTERAPİ (Kan Ozonlaması) yapılmalıdır.

 

Otoimmun Hastalıklarda, Kronik durumlarda, ozon tedavisi bağışıklık sistemini düzenleyici olarak kullanılmaktadır.

SONUÇ OLARAK:

Romatoid Artrit bir  Otoimmun bir hastalıktır.

OZON TEDAVİSİ ile ilgili hastalığın tamamen geçeceği, hiç atak olmayacağı, mevcut organ hasarlarının tamamen düzeleceği gibi bir düşünceye kapılmak doğru değildir.

Organlar eklemler bozulmaya başlayınca geri dönmez. Mühim olan organda oluşan hasarların durdurulmasıdır.

Ayrıca Hastalığın tamamen geçmesi veya durması, tetikleyici faktörlerin ortadan kalkmasıyla mümkündür.

Birçok klinikte  major ve minor otohematerapi kürleriyle, birçok hastada özellikle ağrı, enflamasyon , şişlikler, ve diğer şikayetlerin azalmış yada yok olduğu bildirilmektedir.

Oto immun hastalıkta ana etkenlerden en önemlisi ve hastalığın körükleyicisi GLUTEN’dir.

AMY MYERS’İN GÖRÜŞÜ:

“Bağışıklık sistemine tekrar ayırt edici özelliğini kazandırmak için tek yol gluteni tamamen kesmektir. Buradaki tamamen sözü çok önemli çünkü yeni araştırmalar bir kez gluten yemenin vücuttaki gluten antikorlarını 3 aya kadar yüksek tuttuğunu gösteriyor. Bu da senede 4 kez bile gluten yeseniz bütün sene boyunca enflamasyon durumunda olmanız demektir.”
Atalarımızın kullandığı tahıllardaki form değiştirilmiş hibrid tahıllar geliştirilmiştir. Gluten; birçok yerde kullanılmaya başlanmıştır.
Gluten bağırsak sağlığımız vebağışıklık sistemimizde yarattığı sorunlar enflamatuvar ve oto immun hastalıklara neden olmaktadır.

Sonuç olarak;
1.-Glutenin Bağırsak geçirgenliğini arttırıcı özelliği vardır,
2.- Gluten enflamasyona neden olmaktadır,
3.- Gluten Vücut dokularına benzer hareket ederek dokuları taklit etmektedir.
Kaynakça: Dr. Amy Myers

GLUTEN YERİNE HANGİ BESİNLER TÜKETİLMELİDİR?

Gluten içermeyen birçok sağlıklı yiyecek vardır;
Gluten içermeyen besinler
Örneğin:
Et, Balık gibi deniz ürünleri, tavuk, Yumurta, süt ve Süt ürünleri, yoğurt, peynir, ayran Pirinç ve pirinç unundan yapılan tatlılar, mısır unu ve esmer pirinç, mısır, nohut, mercimek, bezelye, soya, patates ve tüm sebzeler, meyveler, bakliyat grubu, kuru yemişler, Sert kabuklu yemişler, Yumru Kökler, tere yağı ve Nebati yağlar, zeytin yağı, ayçiçek yağı, mısır yağı, soya yağı, kanola yağı, gibi yağlar, gluten içermeyen işlenmemiş gıdalar tüketmektir.
şeker, bal, pekmez, sebze çorbası, et ve tavuk sularıyla hazırlanmış çorbalar da bu listeye dahildir.
İşlenmiş gıdalar çoğunlukla çok fazla şeker ve glikoz içerir ve besin değerleri düşük olur.

GLUTEN İÇERMEYEN TAHILLAR

Çok az tahıl ve tohum çeşidi gluten içermez. Bunlar: Mısır, Pirinç, Keten, Darı, Süpürge darısı, Karabuğday, Yulaf

YÜKSEK ORANDA GLUTEN İÇEREN BESİNLER VE YİYECEKLER

En çok gluten içeren gıdalar şunlardır:
Buğday,
Kavuzlu buğday, Çavdar, Arpa, Bira, simit, Kek, kurabiye, Ekmek, Makarna, Kahvaltılık ve unlu gıdalar.

OTOİMMUN HASTALIKLAR ve OZON TEDAVİSİ 

Otoimmun Hastalıklarda, Kronik durumlarda, bağışıklık sistemini düzenleyici tedaviler kullanılmaktadır. Bunlardan bazıları, Kolon Hidroterapi, Trombositten zengin plazma (PRP) tedavisi, Ozon Tedavisi ( Major ozon tedavisi, Rectal Ozon Tedavisi, Minor Ozon Tedavisi), ve ozon yağı ve ozonlu PRP  adeta kök hücre etkisi yaparak, tedaviye destek olmaktadır.

Genel olarak tedavi protokolünde Kolon Hidroterapi, Ozon Tedavisi ( Major ozon tedavisi, ( ASGARİ 12 SEANS GENELLİKLE 16 SEANS HASTALIĞIN ŞİDDETİNE GÖRE 20 SEANS)Rectal Ozon Tedavisi, Minor Ozon Tedavisi), Bazı vakalarda özellikle eklem içine ozon gazı enjeksiyonu da yapılmaktadır.

 

REVİTA OZON YAĞI KÖTÜ KOKAR VE TADI KÖTÜDÜR.
KÖTÜ KOKMASI VE KÖTÜ TADI OLMASI OZON YAĞININ İYİ OLDUĞUNU GÖSTERİR.
REVİTA OZON YAĞI YUTULABİLİR, AÇIK YARALARA SÜRÜLEBİLİR, MUKOZALARA SÜRÜLEBİLİR.
RECTAL (MAKATTAN), VAGİNAL (RAHİM İÇİNE) UYGULANABİLİR.
BURUNA  VE KULAK ZARI DELİK OLMAYANLARA UYGULANABİLİR.
REVİTA OZON YAĞI İÇİNDE PLASTİK PARÇACIKLARI YOKTUR.
BAŞKA BİR OZON YAĞI İLE VEYA NASIL ÜRETİLDİĞİNİ BİLMEDİĞİNİZ BİR OZON YAĞI İLE UYGULAMA YAPMANIZ ÖNERİLMEZ.
REVİTA OZON YAĞINI SADECE SELCUK ECZA DEPOSU İLE ÇALIŞAN ECZANELERDEN SİPARİŞLE BULABİLİRSİNİZ.

 

 

Yer işareti koy Kalıcı Bağlantı.

ROMATOİD ARTRİT VE OZON TEDAVİSİ için 5 cevap

  1. Geri izleme:OZON YAĞI - Ozon Tedavisi

  2. Murat diyorki:

    Ozon tedavisi nasıl oluyor ve nerede yaptırabilirim
    Bu arada Bursada yaşıyorum

  3. Geri izleme:REVİTA FRESH OZON YAĞI | Ozon Tedavisi

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir